Feracede gerçek rahatlığı arayan hanımlara özel H2166 Model Huşe Giyim den Sizlere.

           Rahatlık ve Konfor Huşe Giyim Feracelerinde.

İndirimi seven hanımlar online mağazamızda % 50 ' ye varan indirimlerimiz devam ediyor.

Huşe Giyim’de günün kombini!

Her yerde rahatça kullanabileceğiniz şık bir tasarım elbiseler için online mağazamızı ziyaret edebilirsiniz. www.huse.com.tr

YAŞLI GÖRÜNMEYE NEDEN OLAN MAKYAJ HATALARI

Makyaj yaparken bunlara dikkat etmezseniz yaşlı görünmenize neden olabilirsiniz!

Cildinizdeki kusurları makyajla gizlemeye çalışırken, küçük hatalar sayesinde daha yaşlı görünmeniz mümkündür. Eğer siz de bu hataya düşmek istemiyorsanız haberimizi dikkatle okuyun!

İşte yaşlı görünmenize neden olan makyaj hataları;

Fondöten! Fondöteni ne kadar kalın bir tabaka halinde sürerseniz o kadar yaşlı görünmenize yol açar. Yani fondöteninizi mümkün olduğunca ince bir tabaka halinde uygulamaya özen gösterin.

-Pudra! Aynı şekilde pudranın yoğunluğu da oldukça önemli bir konudur. Tıpkı fondöten gibi pudra da fazla sürüldüğünde olduğunuzdan daha yaşlı görünmenize neden olur.

Rimel! Rimeli üst kirpiklerinize istediğiniz yoğunlukta uygulayabilirsiniz. Ancak alt kirpiklere yoğun rimel uygulamak gözlerinizi daha düşük gösterir. Bunun yanı sıra göz altlarındaki koyu halkaların da belirginleşmesine neden olur.

-Eyeliner! Yine aynı şekilde göz altlarına uygulanan eyeliner gözlerinizi olduğundan küçük gösterecektir. Daha canlı ve genç görünümler için göz makyajınızı koyu tonlarda değil açık tonlarda tercih edin.

-Far! Metalik farları göz kapağınızın tümüne uyguladığınız zaman bu size yorgun bir ifade katacaktır. Bunu önlemek için metalik farları yalnızca göz pınarınıza uygulayın. Göz kapağınızın üzerine ise mat fondötenler tercih edin.

Ellerinizin Çatlamaması İçin 5 Basit İpucu!

Kışın soğuğun etkisiyle ellerimiz çok çabuk kurur ve çatlar… İnsanların alışkanlıklarından vazgeçmesi ne kadar zor ise, cildiniz için de aynı şey geçerlidir. Bütün bir yaz boyunca sıcak ve güneşli havalara alışan cildiniz, değişen mevsimle beraber kuruyup çatlamaya başlar. Buna engel olmak düşündüğünüz kadar zor değil!İşte sizlere 5 öneri…

1. Soğuk havalarda dışarı çıkarken mutlaka eldiven kullanın.

2. Her gece yatmadan önce ellerinize gliserin içerikli nemlendirici kremler uygulayın.

3. Temizlik yapacaksanız mutlaka lastik eldiven kullanın.

4. Bol bol su için! Cildinizi susuz bırakmayın.

5. Özellikle kışın bol bol sebze ve meyve tüketin. Vitamin eksikliği ellerinizin kuruyup çatlamasına neden olur.

womenistten alınmıstır…

Gelin Ayakkabısı Alırken Bunlara Dikkat!

“ Evliliğe ilk adımı atarken ayağınızda nasıl bir gelin ayakkabısı olmalı? En mutlu geceniz, üstelik bütün gözler üzerinizde. Belki de bu en önemli düğün aksesuarınızla ilgili aklınıza gelmeyenler burada... „

Zemin ve Yağmur Faktörü

Yağmurlu bir havada saten veya süet bir ayakkabı tercih etmeyin veya ayakkabınızın, özellikle de tabanının suya dayanıklı bir ürünle korunduğundan emin olun. Basacağınız yerin nasıl bir yer olacağını mutlaka düşünün. Kapalı mekanlar pek çok topuk için uygun olacaktır ama kır veya sahil düğünlerinde daha özel gelinlik ayakkabıları tercih etmeniz gerekecek. Örneğin; kır düğünlerinde toprak ve çimen zemin sebebiyle topuk konusunda sorun yaşayabilirsiniz. Babet veya kısa topuklu ayakkabıları tercih edin ya da topuk koruyucu edinin. Eğer düğününüzü yazın yapacaksanız, kararınızı vermeden önce bir deyaz gelinlerine ayakkabı önerilerini okumanızda fayda var.

Kokoş Değil Şık Olun

Gelinliğiniz gösterişli ve işlemelerle dolu ise gelinlik ayakkabı modelleri arasından daha sade bir model seçin. İkisi de gösterişli olursa şık değil, rüküş olursunuz. Sade bir gelinlikle ise biraz daha gösterişli bir model kullanabilirsiniz. Mini bir gelinlik giyecekseniz, yani gelin ayakkabılarınız herkesin dikkatini çekecekse, sizin aşk hikayenizin elle boyanarak aktarıldığı özel tasarım gelin ayakkabıları tercih edebilirsiniz.

Gelinliğinizi Temel Alın

Evet gelinliğiniz beyaz ama hangi beyaz? Kırık beyaz mı, füme mi yoksa uçuk pembeye çalan bir gelinliğiniz mi var? Ayakkabınızı seçerken gelinliğinizin renk tonunu düşünerek seçim yapın ve renkli gelin ayakkabıları da gelinliğinizin rengine uyumlu olacağından seçenekleriniz arasında bulunsun. Hatta ayakkabı ve aksesuar seçimleriniz için gelinlikçinizden, bir parça gelinlik kumaşınızdan isteyin. Gerçi şimdilerde pek çok gelin; gelin ayakkabıları için düğün konseptlerine uygun, canlı renkleri tercih edip düğünlerine neşe katmayı tercih ediyor.

Rahatlık Şart

Gelin ayakkabıları seçiminde topuğunun çok yüksek veya burnunun çok sıkı olmamasına dikkat edin. En mutlu gününüzde ayaklarınız zonklamasın. Çok çok beğendiğiniz ama pek rahat olmayan bir ayakkabıda çok aklınız kalırsa, şık bir babet edinin. Böylece salona girişinizi topuklu ayakkabınızla yaptıktan sonra babetlerinizi giyip dans pistine fırlayabilirsiniz.

Detaylarla Fark Yaratın

Gelin ayakkabınızda size özel bir detay kullanarak farklılığı yakalayabilirsiniz. Topukta farklı bir işleme, bilekten sallanan minik bir duvak veya gelinliğinizle aynı dantel işlemede bir ayakkabı son derece şık olacaktır. Düğün temanızla aynı renklerde bir gelin ayakkabısı da istediğiniz etkiyi yaratabilir.

Ayakkabınızın Fişini Saklayın

Gelin ayakkabınızı aldıktan sonra fişini bir süre saklayın. Evde ayakkabınızla dolaşarak sizi rahatsız eden bir şey olup olmadığına bakın. Mağazada rahat gelen bir ayakkabı, daha uzun giydiğinizde canınızı yakmaya başlayabilir. Bu durumda ayakkabınızı iade edin ve daha rahat bir model arayın.

Gelin ayakkabısı alırken dikkat etmeniz gerekenleri aklınızın bir kenarına yazdıysanız sıra gelin ayakkabısı modelleri ve fiyatlarına bir göz atmaya gelmiş demektir. Ardından da şehrinizdeki firmaları inceleyip seçeneklerinizi değerlendirirseniz bu konuda epey yol katetmiş olacaksınız.

Hava durumuna göre haftalık stil önerileri

Hava durumuna göre haftalık stil önerileri

1-7 Eylül haftası hava durumuna göre neler giymeli?

Zerafetteki Adresiniz!

Zerafet ve şıklığı seven bayanların doğru tercihi Huşe’den yana…

DOĞAL GÖZ MAKYAJI NASIL YAPILIR?

Son yıllarda doğal görünmek, tüm dünyada yükselişe geçen bir güzellik trendi... Ağır makyajlar yerini varla yok arası makyaja bırakırken, göz makyajlarında sadeleşme dikkat çekiyor. Peki her gün kullanabileceğimiz ve doğal görünen göz makyajını nasıl uygulayabiliriz? Doğal görünen göz makyajı yapmanın sırları için okumaya devam edin...

Doğal görünen göz makyajı için toprak tonlarının bulunduğu açık ve koyu renklerin yer aldığı bir far paleti edinmemiz gerekiyor. Bu far paletinden, biri açık biri koyu olmak üzere sadece iki ton kullanacağız. Bunun dışında bir far fırçanızın olması size doğal göz makyajı yaparken kolaylık sağlayacaktır. Ancak parmaklarınızla uygulama yapmaya alışıksanız, fırça kullanma ihtiyacı hissetmeyebilirsiniz.

Öncelikle makyaj bazınızı uygulayın, kapatıcı kullanıyorsanız kapatıcınızı sürün. İlk olarak, fırçanıza açık renkli farı sürün. Fazlalıkları fırçanızdan üfleyerek uzaklaştırın. Açık renkli göz farını kirpiklerinizin diplerine ve göz çıkurunuza dikkatlice yayın. Sadece göz çevrenizin burna yakın kısmına far uygulamayın. Açık farı uygularken, fırça yerine işaret parmağınızı da kullanabilirsiniz.

Şimdi sıra koyu renkli farı uygulamaya geldi. Doğal bir göz makyajı istiyorsanız, koyu renkli farı sadece kirpik diplerine ince bir şekilde sürmelisiniz. Bir diğer önemli nokta, göz çukuruna yay şeklinde koyu renk far uygulamanız. Gözleriniz büyükse, göz çukuruna uyguladığınız farın koyu olması sizi korkutmasın. Bu kısmı istediğiniz kadar koyulaştırabilirsiniz. Koyu göz farını sadece gözün orta kısmına uygulamayın. Bu şekilde doğal görünen bir göz makyajı elde etmiş olacaksınız. İki gözde aynı tonu yakalamak için, kaç fırça darbesi yaptığınızı aklınızda tutmanız işinize yarayabilir. Dilerseniz, tek kat maskara ile kirpiklerinizi belirginleştirebilirsiniz.

ÇANTALAR VE KADINLAR

ÇANTALAR VE KADINLAR

Çantalar ve kadınlar arasındaki bağ araştırıldı. Araştırmanın sonucunda kadınlar hayatının büyük sayılabilecek bir kısmını çantasında bir şeyler arayarak geçiriyor.

Fransız sosyolog Claude Kaufmann "kadın ve çanta " üzerine yaptığı araştırma sonucunda ilginç verilere ulaştı. Her kadının çantasına âşık olabileceğini ve hatta yakın bir dosta duydukları sevgiyle yakın bir his beslediklerini öne sürdü. Hep aynı çantayı taşıyan kadınlarınsa, rahatlığına düşkün olduğu ve çantasının hayatını kolaylaştıran bir detay olduğu ortaya çıktı. Araştırmanın diğer bir tarafı ise sürekli çanta değiştiren bir kadının dış görünüme verdiği önemle bağlantılı olduğu düşünülüyor. Araştırmanın en çarpıcı bilgilerden birisi ise; bir kadının hayatının ortalama 76 gününü çantasında bir şeyler arayarak geçirmesi. Bir kadının hayatı boyunca 60 çantası olması bu orantıyı doğruluyor gibi. 

Solgun Yüzünüzü Nasıl Canlandırırsınız?

Çok yoğun bir tempoda çalışıyorum. Henüz yaz tatiline çıkamadım. Yorgunluktan yüzüm soldu, hasta gibi görünüyorum. Yüzümün canlanmasını sağlayacak bitkisel bir reçete var mıdır diye soranlar için Suna DUMANKAYA şöyle diyor; 

Cevap

1’er tatlı kaşığı bal, taze sıkılmış elma suyu, salatalık suyu ve zeytin yağını, 1 çorba kaşığı beyaz kille iyice karıştırın. Bu karışımı temizken cildinize sürün ve yaklaşık 20 dakika beklettikten sonra yüzünüzü yıkayın. Ardından da cilt tipinize uygun bir nemlendirici krem sürün. Bu formülü haftada 1 kez uygulayın. Kendinizi çok yorgun ve halsiz hissediyorsanız doktora gitmeyi de ihmal etmeyin.

2014 Yaz Dönemi Renkli Rimeller

Defillerde sıkça rastlanan renkli rimeller bu yazın modası haline geldi.

x

Hüzünlü Tatil Valizleri

"Bir yerlere gitme peşindeyiz, özlem içindeyiz gitmelere." Yeşim Tijen içi anılarla dolu valizleri yazdı...

Bir uğultudur gidiyor ortalıkta, herkes konuşuyor siz de duyuyorsunuz değil mi? Artık kulaklarımızı tırmalamaya başladı bu sesler. İnsanlar, işi gücü bırakmış kendilerini anlatıyorlar karşılarındakine.“Ben” diye başlıyorlar, “ben” diye bitiriyorlar sözcüklerini. Ben olabilmek mühim, ben olabilmek aynı zamanda kolay, herkes de bir ben var çünkü.

Kimileri hala nezaketi elinde tutuyor, usul usul dinliyor ya da dinler gibi yapıyor. Ayıbı hala unutmamışlar. Aileden miras ayıp… Sıkı sıkı öğretilmiş nezaketli olmaları… Gülümsemeyi de ihmal etmiyorlar arada. Oysa bakıyoruz, görüyoruz ama duymuyoruz. Duymak istemiyoruz aslında. Yorulduk belki de. Hiç biri tanıdık gelmiyor bize. Yabancı bu ifadeler. En tanıdıklarımızdan bile yabancılaşıyoruz gitgide.  

Bir yerlere gitme peşindeyiz, özlem içindeyiz gitmelere. Yalnız, bir başına, kimsesiz gibi gitmekdeğil de kaçmak aslında hepimizin istediği, her şeyi bırakıp... Taşımakta zorlanacağımız, çekiştirdiğimiz tekerlekli valizin içi giysiden çok anı dolu.

Tıkıştırmışız içine azıcık mutluluk, çokça hüznü. Kaçtığımız yerde bırakamayız ki valizi, neler yaşadık neler gördük, nelerle kandırıldık, kimleri değseler de değmeseler de sevdik. Belki de terk ettik ya da edildik, şimdi bu valizin içine yerleştirdik hepsini intizamlı intizamlı. Sahip olduğumuz bir tek anılarımız kaldı çünkü. Düşlediğimiz yere gitmeden çizdik orayı.

Herkesin hayalindeki cennet ya da kurtarılmış bölgesi. İpini koparanın giremeyeceği bir yer. Tüm kirliliklerden, hayal kırıklıklarından, riyadan uzakta, tüm masumiyetiyle yaşanacak bir yer. Kuşlar, böcekler, rengarenk ağaçlar arasında, genelde meyve ağaçları olmalı; portakal, limon, kiraz, nar hepsini ellerimizle doldurmalıyız sepetlerimize. Çamlarımızı da unutmamalı, yuvarlak, üçgen, iğneli iğneli. Kışın kar yağdığında zor taşımalı dallar karları. Evlerimiz olmalı bu koca bahçede bizleri barındıran. Köpeğimiz yok sanmayın, kulaklarını dikmiş etrafımızda dolanan köpeğimiz, ancak bir yabancı geçtiğinde hırlamalı. Tavuk kümesi isteyen yok mu? Yumurtaları taze yemeliyiz istediğimizde. Ve sabah kalkmak için yarışacağımız bir horoz ötmeli her sabah, tavuklara da göz-kulak olur, sahiplenir ne de olsa. Rüzgar, güneş, yağmur, kar hepsi bereketli orada.

Esirgemeyecek kendini bizden, doyasıya yaşayacağız mevsimleri. Pür dikkat kesileceğiz doğanın sesine. 

Bu umutla geçirmiyor muyuz seneleri? Hayata, üzerimize yüklediklerine kızsak da, ağır gelse de bu yükler sırtımıza, bak sabırdayım az kaldı, git işine ben de gideceğim der gibi değil miyiz hepimiz? Bu gerçekleşebilecek bir hayal zamanı geldiğinde.

Şimdi tıkayalım kulaklarımızı, isteyen ben desin, isteyen zikrettiği yalanlarla bizi incitsin, yaralasın, bir gün susacaklar nasılsa, dinleyecek kimse kalmadığında. Bir avuç masumiyetini, hayallerini kaybetmemiştemiz yürekli insan harikalar dünyasına gittiğinde...

Yazı: Yeşim Tijen

"Beğen, Paylaş, Kazan!" Kampanya Koşulları

O     ”Beğen, Paylaş, Kazan” kampanyamız 14 - 23 temmuz tarihleri arasında  gerçekleşecek ve kampanyamız 23 temmuz saat 18:00’e kadar geçerli olacaktır.

    Katılılım koşulları;  

               Facebook'ta sayfamızı beğenip yayınlamış olduğumuz kampanya fotoğrafımızı kendi  hesabınızda "HERKESE AÇIK" olarak paylaşmanız gerekmektedir.
           

O     Yarışmayı kazanan talihlimize Huşe Giyim’den tunik hediye edilecek, ve kazanan talihlimize kargo ile gönderilecektir.

O     Kazanan şanslı üyemiz Huşe Giyim sosyal medya yetkilileri tarafından belirlenecek, 24 Temmuz Saat 18:00’’de Huşe Giyim facebook sayfasından açıklanacaktır.

O     Yarışmaya 18 yaşını doldurmuş herkes katılabilir.

O     Tüm Huşe Giyim severlere bol şans dileriz. J

Huşe ile bir ayrıcalığınız olsun!

Yaz mevsiminin vazgeçilmezi olan şifon tunik çeşitleri Huşe Giyim’de!

GÜNEŞ IŞINLARI BENLERİMİZİ NASIL ETKİLİYOR

Güneş ışınları benlerimizi nasıl etkiliyor?

GÜNEŞİN CİLDİMİZ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ - BÖLÜM III

 

Güneş ışınları benlerimizi nasıl etkiliyor? 

 

Benler cilt renginde, ciltten biraz koyu veya kahverenginden siyaha kadar değişen renklerde ciltten genellikle kabarık, bazen üzerinde kılların da olduğu selim lezyonlardır. Benler özellikle cilt rengi açık olan kişilerde fazla görülür. Yaşla ve güneşe maruz kalmakla sayıları artabilir veya boyutlarında değişiklik olabilir. Önemli olan benlerin selim halini korumaktır. Bunun için öncelikle dikkat edilmesi gereken güneşin olumsuz etkilerinden korunmak için kızgın olan saatlerde güneşe çıkmamak ve yaz-kış ultraviyoleye karşı güneş koruyucular kullanmaktır. Ayrıca herkesin kendi ben’inin özelliklerini iyi bilmesi ve takip etmesi gerekmektedir. Takip ederken benin boyutunda ve renginde kısa süre içinde bir değişiklik olup olmadığına, kaşıntı veya kanama olup olmadığına bakılabilir. Ancak daha ideal olan dermatoloji uzmanlarının dermatoskop aleti ile hastalarını belirli aralıklarla takip etmesidir. Eğer bir ben, şüpheli olarak bulunursa o ben’in cerrahi olarak çıkarılması ve mutlaka patolojik incelemesinin yapılması gerekmektedir. 

 

 

Güneş/yaşlılık lekesi nedir?

 

Cilt yüzeyinde ve yıldızsı uzantıları olan ortalama 1 cm çapında güneşe maruz kalan yerlerde ortaya çıkan lekelerdir. En sık el sırtında ve boyun-göğüs V bölgesinde ve yüzde ortaya çıkan lezyonlar, yaşla birlikte daha fazla görülür. Bu nedenle yaşlılık lekeleri de denir.

Tedavisinde soyucu işlemler, kriyoterapi uygulanabilir. Ancak en etkili yöntem lazer veya ışık tedavileridir. Özellikle IPL tedavisinde cilde zarar vermeden bu lekeleri azaltmak veya yok etmek mümkün olabilmektedir.

Dekorasyonda Kontrastlar Yılı!

Dekorasyonda Kontrastlar Yılı!

2014 yılında dekorasyonda nelerin moda olduğunu biliyor musunuz?

Renkler sıcacık

Kırmızılar, sarılar ve turuncular bu sezonun en gözde renkleri. Özellikle bu renkleri bir arada kullanmak sezonun trendleri arasında. Renkleri desenlerle kombinlemek ise bu yılın vazgeçilmezi.

Canlı desenler 

Geometrik ya da çiçek desenleri fark etmez ancak evinizin bir köşesinde mutlaka desenler olsun. Bol renkli ve desenli perdeler ve yastıklar evinize neşe katar. İddialı olmak isterseniz de renkli ve desenli duvar kâğıtlarına bir göz atın. Desenli duvar kâğıtlarıyla oturma ve yemek odanızı birbirinden ayırabilir, modern koltuklarınızın arkasına geometrik desenli duvar kâğıtlarınızla odanızdaki derinliği arttırabilirsiniz. Geometrik desenler, asma tavanlar için de farklı bir alternatif olarak seçilebilir.

Grinin asaleti

2014 her ne kadar rengarenk bir yıl olsa da grinin asaleti yıl boyunca sürecek. Griye genellikle mor eşlik edecek. Gri duvarlarınız mor koltuklarla, gri mobilyalarınız mor çiçeklerle dolu vazolarla renklenecek.

Ahşap metal birlikteliği 

2014 yılı kontrastlar yılı dedik. Sadece renklerde değil ahşap ve metalle de kontrast kombinler yapmak mümkün. Doğal ahşabın klasik asilliği metalin modern ışıltısıyla bir araya gelerek yeni sezonun yükselen trendlerinden birini oluşturuyor. Sık ahşap orta sehpalar metalik gümüş aksesuarlarla daha dikkat çekici hale geliyor.

Modern metalikler sadece ahşapla değil, her tür aksesuarda bu yıl da vazgeçilmez arasında yer alıyor. Gümüş çerçeveler, şamdanlar, vazolar, aynalar evinize ışıltı katmaya devam ediyor. Nostaljik avizeler ise klasikliğini koruyor.

Yorgunluktan kurtulmak için 7 öneri

Yazın enerjisini hala bedeninde hissedemediyseniz bu önerilere kulak verin.

Siz de yazın coşkusunu ve hareketini hala bedeninizde ve ruhunuzda hissedemediyseniz, belki birkaç basit hareketle enerjinizi kazanabilirsiniz.

Mevsim dönüşlerinde bir yorgunluk hali insanın üstüne çöker ve bu çok doğaldır. İlkbahara ve sonbahara girerken yaşadığımız o ruh hali, havanın dengesizliğiyle de etkilidir.

Mevsimlerin normalin dışındaki değişimi, pek çoğumuzu bu yüzden etkiledi ve hala üstümüzden o ataleti ve ruhumuzdan o yorgun hali atamadık. Peki, çözümü yok mu? Elbette var!

Nefes egzersizleri

Uyandığınızda eğer kendinizi yorgun ve uykusuz hissediyorsanız, yatağa bağdaş kurarak oturun. Ellerinizi hafifçe uyluk kemiğinizin üstüne koyun. 3 dakika boyunca çok hızlı ve yüzeysel şekilde nefes alıp verin.

Bu egzersiz, vücudun ısısını yükseltir, mikropları öldürür ve kanı temizler. Kendiniz kötü hissedecek olursanız hemen ara verin, normal nefes alışınıza geri dönün.

Bitki çayları

Bitki çayları vücudumuzda pek çok şeye yarıyorlar. Nane çayı hem enerji verir, hem kan dolaşımını hızlandırır. Zencefil sindirimi kolaylaştırır, hindistancevizi ise yorgunluğu alır.

Mate çayları antioksidan görevi görür. Cildiniz yorgun düşer ve sarı bir renk alırsa, aktardan alacağınız, A, C vitaminleri ve demir elementi içeren bitkilerden bir karışımı içebilirsiniz.

Kişniş

Kişnişi banyo zamanlarında rahatlıkla kullanabilirsiniz. Kozmetik sektörünün de çok kullandığı kişniş, kan dolaşımını hızlandırıp, hücrelerin yapımına yardım eder.

Kafein

Kafein, vücuttaki hücreleri uyarır. Ancak kahve olarak içmek istemeyenler, yeşil kahve çekirdeklerinden kafein alınarak yapılan kremleri kullanabilirler.

Ayrıca duş sabunlarında da kafein kullanılıyor. Nane yağı ile birleştirilen kafein içerikli duş sabunlarının etkisi, bir kat fazla oluyor.

Meyan kökü

Meyan kökü antik çağlarda iyileştirici özelliği ile biliniyordu. Günümüzde daha çok parfümlerde kullanılan meyan kökü, sizi endişelerden uzaklaştırarak, rahatlamanıza yardımcı oluyor.

Meyankökü ayrıca kan akışını hızlandırarak, düzene sokuyor.

Magnezyum

Güçlü sinirlere sahip olarak, stresten korunmanıza yardımcı olan magnezyum, enerji verir ve soğuğa karşı korunmanıza yardımcı olur.

Magnezyum kas ve sinirlerin yakıt deposu gibidir. Kaybolan gücünüzü takviye eder. Çeşitli gıdalardan alınabileceği gibi, tablet olarak da kullanılabilir.

Bir magnezyum tableti, 30 dakika sonra kana karışıyor. Sinirleri yatıştırıyor, kasları güçlendiriyor ve hücrelerdeki enerjiyi açığa çıkartıyor.

Egzersiz

Kaslarınızı germek size enerji vereceği gibi, uzun vadede fit kalmanızı da sağlıyor. Fazla enerji harcamadan yumuşak hareketlerle kaslarınızı germeniz, kan akışınızı hızlandıracak ve kaslarınızın ısınmasına yol açar.

Vücuttaki çeşitli kas gruplarını germeniz, vücudunuza masaj etkisi yaratır. Uyanır uyanmaz yataktan kalkmayın. Kollarınızı ve bacaklarınızı boydan boya uzatın ve kedi gibi gerinin.

Bu hareketi sağa, sola doğru tekrarlayın. Bu hareketleri yaparken düzenli olarak derin derin nefes almayı unutmayın.

Doktora gidin

Eğer tüm önerilerimizi uygulamanıza rağmen, hala kendinizi yorgun hissediyorsanız, mutlaka doktora gidin. Kronik yorgunluk hali, başka hastalıkların da habercisi olabilir.

Kaynak : KADINVEKADIN

Yaz için makyaj tüyoları

Yaz makyajı zordur. Bazı püf noktalarına dikkat etmek gerekir. Kulis Makyaj Akademisi´nden Makyaj Sanatçısı Umay Korgül Gelgör, Mynet Kadın okuyucuları için yaz makyajını kolaylaştıracak tüyolar veriyor.

Yazın gelişiyle birlikte hem ruhsal hem de fiziksel olarak değişim yaşarız. Bu değişim kıyafetimizden saçımıza, makyajımıza kadar yansır.

Nasıl kışlık kıyafetlerimizi değiştiriyor ve daha ince ve rahat bir şeyler giymeyi tercih ediyorsak, söz konusu makyaj olunca aynı rahatlığı yaşamak için makyaj malzemesi seçimlerinde de değişikliğe gitmek gerekiyor.

Yazın cildin daha rahat nefes alması için, tıpkı giysilerde olduğu gibi ince malzemeleri tercih etmek gerekiyor. Yaza iyi bir başlangıç için ilk adım cilt temizliği... Ve sonrasında malzemelerin gözden geçirilmesi.

Yaz dışındaki mevsimlerde genellikle makyaja başlarken baz (fondöten) kullanırız. Yaz aylarında bronzlaşan tene fondöten kullanmadan direkt nemlendirici kullanabilirsiniz.

Nemlendirici sürdükten sonra göz, yanak ve dudak detaylarına geçebilirsiniz. Ama bazen ciltte küçük lekeler olabilir; bunun için de yeni çıkan BB veya HD ürünlerinden kullanmanızı öneririm. Bunların içlerinde nemlendirici özelliği olanlar var. Hem renk verip hem de cildi nemlendirme özelliğine sahipler. Yaz için ideal bir seçim olacaktır.

Bronz bir tene sahipseniz dişleriniz daha beyaz, sağlıklı ve teninizde daha taze görünecektir. Tabii bu bronzluğu elde ederken de tedbiri elden bırakmadan, yavaşça ve cilt bakım ürünleriyle birlikte bronzlaşmakta yarar var.

Bronzlaşmış tende elmacık kemiklerini ortaya çıkarmak için biraz ışıltılı allıklardan yararlanabilirsiniz. Ton olarak da yazın vazgeçilmez renklerinden olan pembenin ve şeftalinin tonlarından yararlanabilirsiniz.

Dudaklar için, dudak tonlarındaki parlatıcılar yaz için ideal seçimlerdir.

Eyeliner kullanmaktan hoşlanıyorsanız bu sene oldukça moda. Gündüz ince, gece için de kalın eyeliner´lar kullanmayı tercih edin.

Göz farı kullanmayı seviyorsanız, yaz için özel olarak sunulan birçok markanın ışıltılı farları bulunuyor. Sevdiğiniz renkleri tercih edip yaz makyajı çantanızı bu şekilde tamamlayabilirsiniz.

Yazan: Makyaj Sanatçısı Umay Korgül Gelgör