22 Temmuz 2014 Salı

16 Temmuz 2014 Çarşamba

Hüzünlü Tatil Valizleri

"Bir yerlere gitme peşindeyiz, özlem içindeyiz gitmelere." Yeşim Tijen içi anılarla dolu valizleri yazdı...


Hüzünlü valizler

Bir uğultudur gidiyor ortalıkta, herkes konuşuyor siz de duyuyorsunuz değil mi? Artık kulaklarımızı tırmalamaya başladı bu sesler. İnsanlar, işi gücü bırakmış kendilerini anlatıyorlar karşılarındakine.“Ben” diye başlıyorlar, “ben” diye bitiriyorlar sözcüklerini. Ben olabilmek mühim, ben olabilmek aynı zamanda kolay, herkes de bir ben var çünkü.

Kimileri hala nezaketi elinde tutuyor, usul usul dinliyor ya da dinler gibi yapıyor. Ayıbı hala unutmamışlar. Aileden miras ayıp… Sıkı sıkı öğretilmiş nezaketli olmaları… Gülümsemeyi de ihmal etmiyorlar arada. Oysa bakıyoruz, görüyoruz ama duymuyoruz. Duymak istemiyoruz aslında. Yorulduk belki de. Hiç biri tanıdık gelmiyor bize. Yabancı bu ifadeler. En tanıdıklarımızdan bile yabancılaşıyoruz gitgide.  

Bir yerlere gitme peşindeyiz, özlem içindeyiz gitmelere. Yalnız, bir başına, kimsesiz gibi gitmekdeğil de kaçmak aslında hepimizin istediği, her şeyi bırakıp... Taşımakta zorlanacağımız, çekiştirdiğimiz tekerlekli valizin içi giysiden çok anı dolu.

Tıkıştırmışız içine azıcık mutluluk, çokça hüznü. Kaçtığımız yerde bırakamayız ki valizi, neler yaşadık neler gördük, nelerle kandırıldık, kimleri değseler de değmeseler de sevdik. Belki de terk ettik ya da edildik, şimdi bu valizin içine yerleştirdik hepsini intizamlı intizamlı. Sahip olduğumuz bir tek anılarımız kaldı çünkü. Düşlediğimiz yere gitmeden çizdik orayı.

Herkesin hayalindeki cennet ya da kurtarılmış bölgesi. İpini koparanın giremeyeceği bir yer. Tüm kirliliklerden, hayal kırıklıklarından, riyadan uzakta, tüm masumiyetiyle yaşanacak bir yer. Kuşlar, böcekler, rengarenk ağaçlar arasında, genelde meyve ağaçları olmalı; portakal, limon, kiraz, nar hepsini ellerimizle doldurmalıyız sepetlerimize. Çamlarımızı da unutmamalı, yuvarlak, üçgen, iğneli iğneli. Kışın kar yağdığında zor taşımalı dallar karları. Evlerimiz olmalı bu koca bahçede bizleri barındıran. Köpeğimiz yok sanmayın, kulaklarını dikmiş etrafımızda dolanan köpeğimiz, ancak bir yabancı geçtiğinde hırlamalı. Tavuk kümesi isteyen yok mu? Yumurtaları taze yemeliyiz istediğimizde. Ve sabah kalkmak için yarışacağımız bir horoz ötmeli her sabah, tavuklara da göz-kulak olur, sahiplenir ne de olsa. Rüzgar, güneş, yağmur, kar hepsi bereketli orada.

Esirgemeyecek kendini bizden, doyasıya yaşayacağız mevsimleri. Pür dikkat kesileceğiz doğanın sesine. 

Bu umutla geçirmiyor muyuz seneleri? Hayata, üzerimize yüklediklerine kızsak da, ağır gelse de bu yükler sırtımıza, bak sabırdayım az kaldı, git işine ben de gideceğim der gibi değil miyiz hepimiz? Bu gerçekleşebilecek bir hayal zamanı geldiğinde.

Şimdi tıkayalım kulaklarımızı, isteyen ben desin, isteyen zikrettiği yalanlarla bizi incitsin, yaralasın, bir gün susacaklar nasılsa, dinleyecek kimse kalmadığında. Bir avuç masumiyetini, hayallerini kaybetmemiştemiz yürekli insan harikalar dünyasına gittiğinde...


Yazı: Yeşim Tijen

14 Temmuz 2014 Pazartesi

"Beğen, Paylaş, Kazan!" Kampanya Koşulları

O     ”Beğen, Paylaş, Kazan” kampanyamız 14 - 23 temmuz tarihleri arasında  gerçekleşecek ve kampanyamız 23 temmuz saat 18:00’e kadar geçerli olacaktır.



    Katılılım koşulları;  

               Facebook'ta sayfamızı beğenip yayınlamış olduğumuz kampanya fotoğrafımızı kendi  hesabınızda "HERKESE AÇIK" olarak paylaşmanız gerekmektedir.
           
O     Yarışmayı kazanan talihlimize Huşe Giyim’den tunik hediye edilecek, ve kazanan talihlimize kargo ile gönderilecektir.

O     Kazanan şanslı üyemiz Huşe Giyim sosyal medya yetkilileri tarafından belirlenecek, 24 Temmuz Saat 18:00’’de Huşe Giyim facebook sayfasından açıklanacaktır.

O     Yarışmaya 18 yaşını doldurmuş herkes katılabilir.


O     Tüm Huşe Giyim severlere bol şans dileriz. J

9 Temmuz 2014 Çarşamba

2 Temmuz 2014 Çarşamba

GÜNEŞ IŞINLARI BENLERİMİZİ NASIL ETKİLİYOR

Güneş ışınları benlerimizi nasıl etkiliyor?

GÜNEŞİN CİLDİMİZ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ - BÖLÜM III
 
Güneş ışınları benlerimizi nasıl etkiliyor? 
 
Benler cilt renginde, ciltten biraz koyu veya kahverenginden siyaha kadar değişen renklerde ciltten genellikle kabarık, bazen üzerinde kılların da olduğu selim lezyonlardır. Benler özellikle cilt rengi açık olan kişilerde fazla görülür. Yaşla ve güneşe maruz kalmakla sayıları artabilir veya boyutlarında değişiklik olabilir. Önemli olan benlerin selim halini korumaktır. Bunun için öncelikle dikkat edilmesi gereken güneşin olumsuz etkilerinden korunmak için kızgın olan saatlerde güneşe çıkmamak ve yaz-kış ultraviyoleye karşı güneş koruyucular kullanmaktır. Ayrıca herkesin kendi ben’inin özelliklerini iyi bilmesi ve takip etmesi gerekmektedir. Takip ederken benin boyutunda ve renginde kısa süre içinde bir değişiklik olup olmadığına, kaşıntı veya kanama olup olmadığına bakılabilir. Ancak daha ideal olan dermatoloji uzmanlarının dermatoskop aleti ile hastalarını belirli aralıklarla takip etmesidir. Eğer bir ben, şüpheli olarak bulunursa o ben’in cerrahi olarak çıkarılması ve mutlaka patolojik incelemesinin yapılması gerekmektedir. 
 
 
Güneş/yaşlılık lekesi nedir?
 
Cilt yüzeyinde ve yıldızsı uzantıları olan ortalama 1 cm çapında güneşe maruz kalan yerlerde ortaya çıkan lekelerdir. En sık el sırtında ve boyun-göğüs V bölgesinde ve yüzde ortaya çıkan lezyonlar, yaşla birlikte daha fazla görülür. Bu nedenle yaşlılık lekeleri de denir.
Tedavisinde soyucu işlemler, kriyoterapi uygulanabilir. Ancak en etkili yöntem lazer veya ışık tedavileridir. Özellikle IPL tedavisinde cilde zarar vermeden bu lekeleri azaltmak veya yok etmek mümkün olabilmektedir.